Ofis Telefonu 0 537 787 21 55

"" etiketli sayfalar

Fikrî mülkiyet hukuku, iktisadi değer taşıyan fikrî emek ürünlerini koruyan bir hukuk dalıdır. Fikrî mülkiyet hukuku, telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki ana unsurdan oluşmaktadır.

Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğar. Koruma, eserin kamuya sunuluşu ile kendiliğinden sağlanmaktadır. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç bulunmamaktadır. Sınai mülkiyet haklarında ise korumanın sağlanması için, ilgili buluşun, tasarımın, markanın vs. tescil ettirilmesi gerekmektedir.

 

  • Telif hakları
    • Eser sahibinin hakları
    • Bağlantılı haklar
  • Sınai mülkiyet hakları
    • Patent
    • Faydalı model
    • Marka
    • Endüstriyel tasarım
    • Coğrafi işaretler
Avva

TÜKETİCİ HUKUKU

2021-09-24

Türk hukuk sisteminde  tüketici hukukuna ilişkin düzenlemeler ilk defa 1995 yılında 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun ile yapılmıştır. Zaman içinde gereksinimlerin artması ile 2014 yılında 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş olup, uyuşmazlıklarda halen 6502 sayılı kanun uygulanmaktadır. 6502 sayılı kanun uyarınca tüketici hukuku tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.

Buna göre bir hukuki ilişkinin tüketici işlemi olması için taraflardan birinin tüketici, diğerinin ise satıcı sağlayıcı ya da onlar adına hareket eden gerçek ya da tüzel kişi olması gerekmektedir. Ve bu kişiler arasında yapılan; her türlü sözleşme bu kapsama girmektedir.

Tüketici Sözleşmeleri;

  • Taksitle satış sözleşmeleri
  • Tüketici kredisi sözleşmeleri
  • Konut finansmanı sözleşmeleri
  • İş yeri dışında kurulan sözleşmeler
  • Mesafeli sözleşmeler (Özellikle internet ve telefon gibi çeşitli vasıtalar aracılığı ile kurulan sözleşmeler)
  • Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeleri
  • Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri
  • Paket tur sözleşmeleri
  • Abonelik sözleşmeleri 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununda sayılan sözleşmelerin bir kısmıdır. Ancak tüketici sözleşmeleri yukarıda sayılan sözleşmeler ile sınırlanmaması mümkün değildir, çünkü her türlü sözleşme tüketici sözleşmesi niteliğini taşıyabilmektedir. Bir sözleşmenin tüketici sözleşmesi olup olmadığını belirlemek için sözleşmenin  hangi amaçla kurulduğu amacına bakılmalıdır. Tüketici işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar ve her türlü davalar aksine düzenleme olmadıkça kanunda belirlenen miktar sınırlarına göre  Tüketici Hakem Heyetleri ve  Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
  • AYIPLI MAL DURUMUNDA TÜKETİCİYE SAĞLANAN SEÇİMLİK HAKLAR NELERDİR?

    Tüketiciye satılan malın taşıması gereken özelliklere sahip değilse; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internette veya reklam ve ilanlarda yer alan özelliklerden bir veya birden fazlasını taşımıyorsa, vaat edilen özellikleri bünyesinde barındırmıyorsa, tüketici tarafından satın alınan  mal ayıplı mal olarak kabul edilmektedir.

    Malın ayıplı olması durumunda tüketiciye tanına 4 seçimlik hak;

    • Sözleşmeden dönme hakkı,
    • Satış bedelinden indirim isteme hakkı,
    • Onarım isteme hakkı,
    • Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini isteme hakkı

    Tüketicilerin yukarıda sayılan 4 seçimlik haklardan birini talep eder ise satıcı bunu yerine getirmekle yükümlüdür.

  • AYIPLI HİZMET DURUMUNDA TÜKETİCİYE SAĞLANAN HAKLARI NELERDİR?

    Taraflarca kararlaştırılan hizmetin, satıcı tarafından ayıplı ifa edildiği durumlarda da tüketiciye bazı seçimlik haklar tanınmıştır. Bunlar;

    • Hizmetin yeniden yerine getirilmesini isteme hakkı,
    • Hizmet bedelinden indirim isteme hakkı,
    • Onarım isteme hakkı,
    • Hizmet sözleşmesinden dönme hakkı

    Tüketicinin yukarıda sayılan 4 seçimlik haklardan birisini talep etmesi durumunda bunu yerine getirmekle yükümlüdür.

gelecekte dolaşımı artacağı öngörülen KRİPTO PARA BİRİMİ veya BİTCOİN‘e dair gerek yatırım yapan gerekse yatırım yapmayı düşünenler ve kripto para üzerinde sözleşme gerçekleştirecek taraflar'a hukuki anlamda deneyimli avukatlık yapmaktayız.

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNDE ZARAR GÖREN,EVSİZ KALAN,HAKKINI ALAMAYANLAR İÇİN HUKUKİ DANIŞMANLIK VE PROFESYONEL AVUKATLIK YAPMAKTAYIZ

7269 SAYILI KANUN

Deprem (Yer Sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ, tasman ve benzeri afetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlar hakkında 7269 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Ancak haklarımızın Anayasa ile de teminat altına alındığı unutulmamalıdır.

AFET SONUCU EVİ,ARSASI,HERHANGİ TAŞINMAZ'I ZARAR GÖREN MAĞDURLARIN HUKUKİ SÜREÇTE PROFESYONEL AVUKATLIĞINI VE DANIŞMANLIĞINI YAPMAKTAYIZ.

 

Avva

KIDEM TAZMİNATI

2021-10-01

Kıdem tazminatı

 bir iş yerinde geçirmiş olduğumuz süre, şirket için vermiş olduğumuz emeklerin karşılığı olarak işverenin çalışanlara ödediği bir tazminattır. Daha kolay bir tanımlama ile işyerinize sağladığınız katkılardan ötürü patronunuzun size maddi değeri olan bir teşekkürüdür.

Kıdem tazminatı nasıl hak edilir?

Kıdem tazminatı alabilmek için bir iş yerinde en az 1 yıl çalışmış olmak gerekir. Bir yıldan daha uzun süre boyunca çalışanların işveren tarafından işten çıkarılması durumunda her yıl için bir brüt maaş olarak kıdem tazminatı ödenir.

Kıdem Tazminatından Faydalanmak İçin Bize Ulaşın.

 

---Zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzerî uygulamalara tâbi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.

--- Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.

---Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.

---Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.

(1) İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  

(2) İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için;

a) Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması,

b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılmış olması,

c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,

d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması,

e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması,

f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması,

g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması,

Gerekir.

(3) Çocuklar üzerinde bilimsel deney hiçbir surette yapılmaz.

(4) Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, bilinen tıbbî müdahale yöntemlerinin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğunu gerektirmez. Açıklanan rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir.

(5) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun yaralanması veya ölmesi hâlinde, kasten yaralama veya kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Avva

SOYKIRIM CEZASI

2021-10-15
 
Bir planın icrası suretiyle, milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur:
 
a) Kasten öldürme.
 
b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.
 
c) Grubun, tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması.
 
d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.
 
e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.
 
(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır. (AĞIR CEZA MAHK.)
 
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
 
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:
 
a) Kasten öldürme.
 
b) Kasten yaralama.
 
c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.
 
d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.
 
e) Bilimsel deneylere tabi kılma.
 
f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.
 
g) Zorla hamile bırakma.
 
h) Zorla fuhşa sevketme.
 
(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır. (AĞIR CEZA MAHK.)
 
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
 
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
Avva

KASTEN ÖLDÜRME

2021-10-15

 Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. (AĞIR CEZA MAHK.)

Avva

ÇOCUK DÜŞÜRTME

2021-10-18
Çocuk düşürtme 
 
(1) Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)
 
(2) Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.) Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)
 
(3) Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (AĞIR CEZA MAHK.)
 
(4) İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)
 
(5) Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)
 
(6) Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.
< />